OLİMPOS |
Antik Likya'nın en önemli liman kentlerinden olan Olympos, tarih boyunca mitolojiyeye konu olmuştur. Konumunun elverişliliği nedeniyle korsanların barınağı olan Olympos, bugün sahip olduğu tarihsel değerleri, 3200 m'lik muhteşem sahili, endemik bitkileri, Caretta caretta'ları, Khimaira'sı, tüm sportif etkinliklere olanak veren muhteşem doğası ve pansiyon olarak kullanılan meşhur ağaç evleri ile tüm dünyaca bilinmektedir.
Kesin kuruluş tarihi bilinmemekle birlikte, M.Ö. 168-78 yıllarında basılan Likya Konfederasyon sikkelerinde adı geçmektedir. İktisadi bir birlik olan Likya Konfederasyonu konseyinde, Olympos’un üç oy haklı olduğu bilinmektedir. Tarihçilere göre, M.Ö. 80 yılında Zenniketes isimli Kilikyalı bir korsan tarafından ele geçirilen kent, 78 yılında Romalılar tarafından alınmıştır.
Haçlı seferleri sırasında Venedik, Ceneviz ve Rodos şövalyelerinin istilasına uğrayan Olympos, 15. yy’da Fatih Sultan Mehmet döneminde Osmanlı İmparatorluğuna katılmıştır. Orta Çağdan sonra Yakın zamana kadar Türk yerleşimin olmadığı kent sadece göçerler tarafından kışlak olarak kullanılmıştır.
Tamamı arkeolojik ve doğal sit alanı olarak koruma altında olan Olympos, denize açılan ve ortasından Akçay deresinin aktığı bir vadi içine kurulu. Su kanalları, surlar, lahit mezarlar gibi kente ait pek çok kalıntı görülebilir. Antik çağlarda nehir kenarlarına yapılan duvarlarla kanal haline getirilen nehirden gemiler de geçebilmekteydi. Ören yeri girişinden antik kentin kalıntıları arasında yaklaşık 1,5 km yürüyerek Olympos sahiline ulaşılır.
Kesin kuruluş tarihi bilinmemekle birlikte, M.Ö. 168-78 yıllarında basılan Likya Konfederasyon sikkelerinde adı geçmektedir. İktisadi bir birlik olan Likya Konfederasyonu konseyinde, Olympos’un üç oy haklı olduğu bilinmektedir. Tarihçilere göre, M.Ö. 80 yılında Zenniketes isimli Kilikyalı bir korsan tarafından ele geçirilen kent, 78 yılında Romalılar tarafından alınmıştır.
Haçlı seferleri sırasında Venedik, Ceneviz ve Rodos şövalyelerinin istilasına uğrayan Olympos, 15. yy’da Fatih Sultan Mehmet döneminde Osmanlı İmparatorluğuna katılmıştır. Orta Çağdan sonra Yakın zamana kadar Türk yerleşimin olmadığı kent sadece göçerler tarafından kışlak olarak kullanılmıştır.
Tamamı arkeolojik ve doğal sit alanı olarak koruma altında olan Olympos, denize açılan ve ortasından Akçay deresinin aktığı bir vadi içine kurulu. Su kanalları, surlar, lahit mezarlar gibi kente ait pek çok kalıntı görülebilir. Antik çağlarda nehir kenarlarına yapılan duvarlarla kanal haline getirilen nehirden gemiler de geçebilmekteydi. Ören yeri girişinden antik kentin kalıntıları arasında yaklaşık 1,5 km yürüyerek Olympos sahiline ulaşılır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder