Tarihi Yerler,Tatil & Seyahat

Tarihi Yerler,Tatil & Seyahat

8 Ağustos 2014 Cuma

DOLMABAHÇE SARAYI



DOLMABAHÇE SARAYI

Dolmabahçe Sarayı, İstanbul Boğazının Rumeli yakasında, Beşiktaş ile Kabataş arasında ve deniz kıyısındadır. Dolmabahçe Sarayı 1842-1853 yıllarında Sultan Abdülmecit tarafından yaptırılmıştır.

Bugünkü Dolmabahçe Sarayı sarayının yerinde eskiden padişahlara ve yakınlarına ait ahşap binalar, köşkler vardı. Hattâ Sultan Mahmut II burada büyük bir saray da yaptırmıştı. Ama bugünkü saray yapılırken bunların hepsi yıktırılmıştır.

Yapımı 10 yıl süren ve 5 milyon altına mal olan Dolmabahçe Sarayı kıyı boyunca uzunlamasına yer alır; uzunluğu 600 m’dir. Muayede Salonumun (Taht Salonu) bulunduğu orta bölümü daha yüksektir. Bu salon, büyüklüğü ve yüksekliği bakımından dünyanın sayılı salonlarından biridir.

BODRUM



BODRUM

Doğu ve batı limanlarının birleşmesinden meydana gelen yarımada üzerinde yükselen kalesi ve iki limanın kıyılarına dizilmiş bembeyaz evleri, gümbetleri ve denize inen daracık sokakları şöhreti dünyaya yayılmış yatları, tersaneleri ile ünlü bir yöredir.

Homeros'un 'Ebedi mavilikler ülkesi' dediği ve bir diğer Bodrumlu Cevat Şakir'in de 'başka yerde olup nur içinde yatılacağına burada nur içinde yaşanır' demesi boşuna değildir. Tarih boyunca, önceki adıyla Halikarnassos, sonra da Bodrum, paylaşılamayan ve uğrunda hep mücadele edilen bir yer olmuştur.



7 Ağustos 2014 Perşembe

AYASOFYA



AYASOFYA

En çok ziyaret edilen müzeler arasında yer alan Ayasofya; sanat ve mimarlık tarihi bakımından dünyanın en önde gelen anıtlardan biri olup, dünyanın 8. harikası olarak gösterilmektedir. Bu yapı daha 6.yy'da Doğu Romalı Philon tarafından da, dünyanın 8.incisi harikası olarak nitelendirilmiştir.

Bugünkü Ayasofya aynı yerde fakat öncekilerinden farklı bir mimari anlayışla yapılmış olan üçüncü yapıdır. Bu yapı, İmparator Justinianos tarafından (527-565) dönemin iki önemli Mimarı olan Tralles'li (Aydın) Anthemios ile Miletos'lu (Balat) İsidoros'a yaptırılmıştır. Yapım çalışmaları sırasında iki baş mimar ile birlikte 100 mimar ve her mimarın emrinde 100 işçi çalıştığı kaynaklarda geçmektedir. Yapımına 23 Şubat 532'de başlanmış, 5 yıl 10 ay gibi kısa bir sürede tamamlanarak büyük bir törenle, 27 Aralık 537' de ibadete açılmıştır.



ASPENDOS



ASPENDOS

Aspendos, Antalya ili Serik ilçesinde bulunan Belkıs köyünde yer alan anfi tiyatrosuyla meşhur bir antik kenttir.

Aspendos, Serik ilçesinin 8 kilometre doğusunda, Köprüçayı'nın dağlık bölgesinden düzlüğe ulaştığı yerde M.Ö. 10. yüzyılda Akalar tarafından kurulmuş ve antik devrin mamur zengin kentlerinden biridir. Buradaki Tiyatro M.S. 2. yüzyılda Romalı'lar tarafından inşaa edilmiştir. Kent biri büyük, biri küçük iki tepe üzerine kurulmuştur.

Coğrafyacı Strabon ve Pamponrus Mela, Kentin Agruslularca kurulduğunu yazarlar. Bölgeye M.Ö. 1200'den sonra Yunan göçleri olmuştur oysa Aspendos adının kaynağı Gremlerden önceki yerli Anadolu dilidir. Önemli bir ticaret yolu üzerinde olduğu ve Köprüçay Irmağı ile limana bağlandığı için Aspendos, her çağda ele geçirilmek istenen kentler arasında yer almıştır.

YEREBATAN SARNICI



YEREBATAN SARNICI

Yerebatan Sarnıcı İstanbul daki en büyük ve muhteşem kapalı sarnıçtır. Ayasofya meydanı batısındaki küçük binadan girilir. Sütun ormanı görünümündeki mekânın tavanı tuğla örülü, çapraz tonozludur. Zamanında civardaki bir bazilikadan dolayı bu isimle anılmıştır.

Civardaki saraylara su sağlamak için I. Justinyen (527-565) devrinde yapılmıştır. Sarnıç, 143 metre uzunluk ve 65 metre genişliğiyle toplam 9.800 metrekarelik bir alanı kapsamaktadır 28 x 12 sıralı sütunların toplamı 336 adet olup, sütun başlıkları genellikle İyon ve Korent üslupları taşımaktadır. Ancak az sayıda işlenmeden bırakılmış Dor stili başlıklara da rastlanmaktadır. Sarnıç, 4 metre kalınlıkta, pişmiş tuğladan yapılan duvarla çevrelenmiş ve su yalıtımı amacıyla özel bir harçla sıvanmıştır.

YouTube Video


6 Ağustos 2014 Çarşamba

KEOPS PRAMİDİ



KEOPS PRAMİDİ

Keops Piramidi veya Büyük Piramit, Mısır'ın başkenti Kahire yakınındaki Nil Nehrinin batısında bulunan Gizze Yaylasında bulunmaktadır.

Dünyanın yedi harikasından günümüze kadar ulaşan tek eserdir.Keops Piramidi'nin yanında biraz daha küçük olan Kefren ve Mikeranos piramitleri bulunmaktadır. Ayrıca, içlerinde prenseslere ve firavunun en yakın yardımcılarına ait mumyaların bulunduğu beş piramit daha vardır.

Piramit, M.Ö. 2800 yıllarına doğru hüküm süren Mısır'ın 4. Sülale devri hükümdarlarından Keops'un mezarıdır. İkinci büyük piramit, Keops'un kardeşi olan ve o öldükten sonra firavun olan Kefren'e aittir. Küçük piramit ise M.Ö. 2500'lü yıllarda hüküm süren Mikerinos'a aittir. Mısır piramitleri yeryüzündeki anıt-kabirlerin en eskileri ve en büyükleridir. Bunların en haşmetlisi Keopstur.

KÖLN KATEDRALİ



KÖLN KATEDRALİ

Almanya'nın Köln kentinde bulunan tarihi katedral. Hristiyanlığın Katolik mezhebi için açılmış bir ibadethanedir. 1248 yılında yapımına başlanan katedralin yapımı 632 yıl sürmüş ve 1880 yılında hizmete açılmıştır.

Gotik tarzdaki katedral 7000 m² alanda, 157 m yi bulan yüksekliği ile Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü Dünya Mirası Alanları dizelgesinde yer alır.

İnşaatın yapımı fikri daha 7. yüzyılda ortaya atılmıştı. Daha o zamandan iki kulenin uzunluğu 157 metre olacak denildi ve buna göre o tarihte bir plan çizildi. Ama ilk temel 1248 yılında atıldı.

YouTube Video


PASKALYA ADASI



PASKALYA ADASI

Paskalya adası herzaman bu gezegen üzerindeki en gizemli yerlerden biri olarak kabul edilmiştir. Güney Pasifik'te Şili ve Tahiti'den (en yakın yerleşim merkezleri) yaklaşık 2000 mil uzakta bulunan bu ada ulaşılması kolay bir yer değildir.

Adayı keşfeden ilk avrupalı Hollanda'lı bir amiral olan Jakob Roggeveen'di; Roggeveen adayı 1722 yılının Paskalya döneminde keşfetti ve adaya bu ismi verildi. Arkeologlar Polinezyalıların adayı M.S. 400 yılında keşfettikleri konusunda kanıtlar olduğunu söylüyorlar ve bilimadamlarının çoğu bu görüşe katılıyor olsada, bazıları gerçekte adaya ilk yerleşenlerin Güney Amerika halkı olduğunu düşünüyor. Kon-Tiki'nin yazarı olan Thor Heyerdahl adadaki heykellerin (moai olarak bilinir) Peru'daki taş işçiliği ile olan benzerliği nedeniyle adaya ilk yerleşenlerin Peru'lu oldukları teorisini ileri sürdü.