PASKALYA ADASI |
Paskalya adası herzaman bu gezegen üzerindeki en gizemli yerlerden biri olarak kabul edilmiştir. Güney Pasifik'te Şili ve Tahiti'den (en yakın yerleşim merkezleri) yaklaşık 2000 mil uzakta bulunan bu ada ulaşılması kolay bir yer değildir.
Adayı keşfeden ilk avrupalı Hollanda'lı bir amiral olan Jakob Roggeveen'di; Roggeveen adayı 1722 yılının Paskalya döneminde keşfetti ve adaya bu ismi verildi. Arkeologlar Polinezyalıların adayı M.S. 400 yılında keşfettikleri konusunda kanıtlar olduğunu söylüyorlar ve bilimadamlarının çoğu bu görüşe katılıyor olsada, bazıları gerçekte adaya ilk yerleşenlerin Güney Amerika halkı olduğunu düşünüyor. Kon-Tiki'nin yazarı olan Thor Heyerdahl adadaki heykellerin (moai olarak bilinir) Peru'daki taş işçiliği ile olan benzerliği nedeniyle adaya ilk yerleşenlerin Peru'lu oldukları teorisini ileri sürdü.
Bugün, Paskalya adası'ndaki ülkeye, halka ve dile yerlileri tarafından Rapa Nui adı verilmektedir. Adada yaşayan insanlar bugün bile deşifre edilemeyen ve Rongorongo adı verilen yazılı bir dile sahipti. Bu dilde yazılmış sadece 26 tahta tablet bulunmaktadır ve anlamları henüz belirlenmemiştir. Ayrıca adada kuşları ve erken dönemde yerleşen halkı betimleyen pek çok petroglifler (taş üzerine oyma resimler) bulunmaktadır.
Bunlar hayatta kalan nesillerin nasıl yaşadıklarını ve günlük yaşamda neler yaptıklarını gösteren bir günce gibiydi. Paskalya Adası'ndaki büyük gizemlerden biri insanların neden bir anda moai inşa etmekten vazgeçtikleridir. Bilimadamları adanın nüfusunun son çok fazla arttığını ve bunun ekosistemde genel halkı beslemeye yetmeyecek kadar büyük bir hasar oluşturduğu teorisini ileri sürmektedir. Kanıtlara göre daha sonra Paskalya Adası'nın yerlileri kanlı bir iç savaşa sürüklendiler; bazıları bu iç savaşın yamyamlık ile sonuçlandığına inanmaktadır.
Bu sırada tüm heykeller ada halkı tarafından yerlerinden söküldü; arkeologlar moaileri ancak yakın bir zamanda ayağa diktiler. BBC'nin websitesindeki bir makaleye göre adaya Batılılar tarafından getirilen çiçek ve frengi gibi hastalıklar ve kölelik yerli halkın nüfusunu 1877 yılında 111'e düşürdü. Adanın Şili tarafından 1888 yılındaki ilhakından sonra ise nüfus bugünkü yaklaşık 3800 rakamına ulaştı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder